Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anayasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
- İntizar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Darılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
- Teşbih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzetme
- Dargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küs, Küskün, Soğuk
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Denetleme Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş Heyeti
- Aksak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topal
- Kuldur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu, Eşkıya, Harami, Haydut, Şaki
- Ahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonraki, Sonuncu, En Sonra, Sonunda, Sonra
- Aforizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
- Edilgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasif, Münfail
- Akça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça Beyaz, Para, Nakit
- Sekreterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- Ödlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Tabansız, Yüreksiz
- Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akça, Nakit
- Etekserpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasaklı
- Saba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Bariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Bileşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep, Basit Olmayan
- Arada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Kez, Ara Sıra, Zaman Zaman, Seyrek Olarak
- Mabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Gezim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Yolculuk, Seyahat
- Oy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey, Avaz, Ses, Tavış
- Tahliye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
- Bağışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- İflas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batkı, Fiyasko
- Damıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar
- Bölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim, Mıntıka, Nahiye, Toprak
- Maraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Sayrılık, Hastalık, Bozukluk
- Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavramak, Küfretmek, Sövmek
- Cici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İyi, Hoş
- Didişimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eristik
- Tasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
- Sal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
- Eksiltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhale
- Çıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
- Şehadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Yolak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Mühimmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü