Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalaz, Kıvılcım, Yalım
- Tümce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cümle
- Dilcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Dil
- Divan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht
- Tuhafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçi
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Samimiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Kırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı
- Çiçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül
- Çiğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmemiş, Kaba, Yersiz, Toy, Jale
- Materyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçilik
- Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Ganimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan
- Meydana Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
- İzolasyonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızcılık
- Elinin Körü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Zeval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
- Yordamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Yakışıklı
- Erken Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Jön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç
- Boyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
- Geçinememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşamamak, Bağdaşamamak, Uyuşamamak
- Pirinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğü
- Öd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra
- Tehcir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Göçürme
- Kabul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Görme; Katına Alma; Razı Olma
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Observasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Müeddep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepli, Uslu
- Bulaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis, Etki, İz, Karışık, Kirli, Yapışkan
- Rağbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme
- Yer Biçimleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Kervankıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan
- Mazmun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, İçerik, Kavram, Muhteva
- Debboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Hava Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- Boylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Düşmek, Yükselmek
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Komuta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumanda
- Silmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü