Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli
- Dizayn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarım
- Selbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- İstem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Talep
- Şimdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O An, Az Sonra, Yakında, Hazır, Az Önce, Biraz Önce, Demin, Halen
- Pingpong kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masa Topu
- Süsleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezhip
- İşyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- Mahluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratık
- Kayınvalide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Oligarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımerki
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Kar Uçkunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığ
- Gözetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Tahattur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Yabani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Tor, Yaban, Yamyam, Yabanıl, Ürkek, Sıkılgan, Görgüsüz, Kaba, Hoyrat
- Şua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işın
- Ferda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erte; Gelecek Zaman, Yarın
- Şov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Göçürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Nakletmek
- Halkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Folklor, Halk Bilimi
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
- Yara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Cerahat, Dert, Üzüntü, Gedik, Yarık, Delik, Zede
- Dikinti Meydanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şantiye
- Stajyerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişimcilik
- Misilleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengiyle Karşılama
- Haram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak
- Muhalefet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Yanazlık
- Çobanyastığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
- Rumuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simge, İşaret
- Tretuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Karışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Bakmak, Dolanmak, Engellemek, İlişmek, Katılmak, Müdahale Etmek
- Umumi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genel, Topyekûn, Kamul
- Tutanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
- Hükmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakem Kararıyla
- Feryat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırma, Haykırış, Çığlık
- Yüz Akı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus
- Öcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garez, Kin
- Yalın Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Üstünkörü
- Belirtke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amblem, Gösterge
- Abstreleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşme, Soyutlaşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü