Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşıt, Taydaş, Öğür, Böğür
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Amacıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Ruj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudaklık
- Palavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Yalan Söz, Balon, Yalan Danışma
- Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Akümülatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akımtoplar, Akü
- Niteleyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Suskun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
- İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kümes, Mağara, Yuva, İçeri
- Umulmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Teati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verişme
- Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- İthaf Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adına Sunma, Armağan Etme
- Sual Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak
- Durumunda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
- Önder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başçı, İmam, Lider, Öncü, Rehber, Şef, Yolbaşçı
- Gurup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batış
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Engebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Hepten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Becerikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Hünerli, Mahir, Maharetli, Yetenekli, Acar
- Yetiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, İletmek, Tamamlamak, Yapmak
- Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Zırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
- Hafiflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnilik, Rahatlık
- Anmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigâr
- Bilgelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Hikmet, Vukuf
- Bilgicilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safsata, Sofizm, Safsatacılık
- Yerleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak, Oturmuş, Mütamekkin, Beledi
- Haleldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozulmuş
- Cesametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Yüksek Sosyete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet
- Taammüden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Bile Bile, Tasarlayarak, Bilerek, İsteyerek
- Andıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtıra, Ajanda
- İkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Uyarma, İhtar, Tembih, Haberdarlık, Dikkat Çekme
- Karıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozguncu, Mikser, Müfsit
- Sırnaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek, Kır Sakız Olmak
- Çeşmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Taife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım, Tayfa
- Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü