Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Agreman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Ede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Birader
- Sismometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
- Şükretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamdetmek
- Korniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Pervaz
- Fırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Savurmak
- Pert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Esef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Balçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamur, Kil
- Dokunuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Ücret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Bedel, Eder, Vergin, Müzd
- Fahişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fuhuş
- Ahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam
- Yüklenici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit, Üstenci
- Sese Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
- Papazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümcük
- Data kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Faks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeç, Belgegeçer
- Eğik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmiş, Eğri, Meyilli, Mail, Şev
- Sürrealist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçeküstücü
- Mütenevvi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitli, Türlü
- Tedricen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitgide, Giderek, Yavaş Yavaş, Azar Azar, Derece Derece
- Fason kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- İntihal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırma
- Modernizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenileme, Çağcıllama
- Tamamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Olmak
- Biyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirim Bilimi, Hayat İlmi
- Diri Diri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze
- Zan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanı, Güman
- Sübyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuklar
- İtmam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Tamamlama
- Vasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara
- Şahsen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Bizzat
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Takır Takır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takır Tukur
- Tanış Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıştırmak
- Zafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık
- Cesur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Dayı, Gözü Pek, Cesareti Olan, Yürekli
- Fora Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak, Çözmek
- Şerefli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlu
- Çıkarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menfaatperest
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü