Öğretmen Kimdir ?

Öğretmen Kimdir ?

ÖĞRETMEN KİMDİR?
Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmenlik bir meslektir. Kişinin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmesi gerekir.
İlkokullarda öğretmen Sınıf Öğretmenidir. Sınıfın bütün derslerini aynı öğretmen okutur. Ortaokul ve Liselerde ders öğretmenliği vardır. Meslek okullarında dersler özel şekilde yetiştirilmiş meslek öğretmenleri tarafından işlenir.Eskiden öğretmene "Muallim", öğretmen yetiştiren okula da "Muallim Mektebi" denirdi. Ülkemizde öğretmen okulu ilk kez 16 Mart 1848'de açıldı.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime önem verilmiyordu. Az sayıda okul vardı cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı.
Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı. 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı.
Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur - yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma - yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma - yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi.
Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri'nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ata'ya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürk'ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür.
Öğrencileri, öğretmenleri, okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrardı. Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı.
Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir. Yurdumuzun düşman tarafından paylaşıldığı sırada öğretmenler Öğüt Kurulları oluşturarak halka ulusal bağımsızlık, Ulusal Kurtuluş Savaşı düşüncelerini yayıyordu. Öğüt Kurulları dışında öğretmenler 14 eğitim kuruluşu ile birlikte Milli Kongre Cephesini kurdular. Milli Kongre Cephesi, düşmanların İzmir'i işgal ettikleri günlerde Sultanahmet Mitingini hazırladı. Bu mitingin konuşmacılarından çoğu öğretmenlerdi.
Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye'nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir.
Atatürk'ün 100. Doğum yıldönümü 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı. Öğretmenler Günü'nde öğretmenin toplum içindeki yeri, değeri belirtilir. Öğretmen sorunları dile getirilir. Öğretmenler Günü'nde; eğitime, öğretime hizmet etmiş, saygınlık kazanmış öğretmenler anılır. Gençlerin yetişmesindeki katkıları anlatılır. Mesleğe yeni giren öğretmenler 24 Kasımda Öğretmen Andı içerek göreve başlarlar.
Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır.
Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizi doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri anlatır. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca analar doğurur, öğretmenler yetiştirir.
Bir milletin milli, ahlâki ve kültürel yönden güçlü ve medeniyet bakımından kalkınmış olması öğretmenlerinin üstün çalışmalarına bağlıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı öğretmenlerdir. Bizleri ham bir madde olarak ele alan öğretmenler, üzerimizde titiz, dikkatli ve sabırlı çalışmalar yaparak bizi şekillendirirler.
Duygularımıza, ruhumuza, fikirlerimize ve hayata bakışımıza en güzel desenleri verirler.
Bize doğruyu, güzeli, iyiyi, mertliği, milli duyguları ve Atatürk ilkelerine bağlılığı öğreten öğretmenlerimizdir. Biz onların eseriyiz. Sıhhatini, nefesini, enerjisini, gençlik yıllarının hepsini bizim için harcar.

dersimiz.com

  

Gerçekleri söyleyen : Osmanlı döneminde eğitime önem verildiği kadar Cumhuriyet döneminde eğitime önem verebilinseydi 100 yıllık bir Ülke Olan Türkiye?nin bugün çok daha ileri seviyelere gelmesi gerekirdi. İnkılap gerçekleştirmekle eğitimde başarıyı sağlamak farklı şeylerdir yani kısacası Osmanlı eğitime önem veren bir devlette bir dönemdi Osmanlı İlk 2 Asrını adalete ve insanlara verdiği değer sayeside buldu Sonraki Asrını ilme bilime ve Müslümanlığın gerçek yaşantısını ve hamiliğini yaptığı için İlime bilime ve ilim insanları ve bilim insanlarına verdiği değer doğrultusunda doldurmuştur Son iki asrın son çeyreğine son yarısına bakıp ilimde bilimde Fendi geri kaldığını söylemek yalandır ve gerçekçi bir ifade değildir o sira eğitime önem verilmeyen bir toplumun bu denli başarılara imza atması ve dünya ilim sanat mimari alanında askeri alanında yönetim alanında Geri kaldığını söylemek yalandır adaletsizliktir inandırıcı değildir sadece söylemek istedim Geri kaldığını söylemek yalandır adaletsizliktir inandırıcı değildiOsmanlı devleti yeri hala doldurulamamış bir devletdir.Gerçeklilik payı olan tek olay bodur eğitime verilmeyen o önemde bazı cemiyetlerin paşaların ve ittihat ve terakki nin ve ona hizmet eden devlet adamlarının ve paşaların dır

misafir@ : Çok uzun

Yazılan 2 yorum görüntüleniyor

Öğretmen Kimdir ?